508 books
—
2,262 voters
“Read anthing, trash or trashier; and listen to thrash. Espceially 83-90 era. They will absorb you. You will be in dire need of beer. Now that's something you must be picky of.”
―
―
“...- bu hiçbir zaman sessizlik olmayan sessizlik çok çok büyüktü. Neredeyse görebiliyordu onu, zamanın ötesinden gelen, koskocaman sessizlik, yükseklerden aşağıya bakıyor, düşünceli düşünceli, kısacık tek bir hafta sonra çekip gidecek ve ondan sonraki hafta, yalnızlığın içinde hiçbir iz, hiçbir işaret bırakmayacak olan bu küçücük, bu gelip geçici insan topluluğunu izliyordu. Çünkü burası onun kendi memleketiydi, hiçbir zaman en küçük parçasına sahip olmamıştı ama onundu. Toprak sahibi olmak istememişti, sonunda toprağın başına gelecek felaketi açıkça gördükten sonra bile istememişti bunu, baltanın ve testerenin, kütükleri taşımak için yapılan tren yollarının, daha sonra da dinamitin ve traktör izlerininönünde vahşi toprakların yıldan tıla gerilediğini görmüş, gene de onlara sahip olmak istememişti, çünkü toprak kimsenin malı değildi. Herkese aitti; tek yapılacak şey onu iyi kullanmaktı, alçakgönüllülükle ve gururla. O zaman birden, neden hiç toprak sahibi olmak istemediğini, en azından insanların ilerleme dediği şeyin o kadarını durdurmak, en azından kendi ömrünün uzunluğu süresince toprağın kötü kaderine karşı koymak istemediğini anladı. Bunun nedeni, vahşi toprakların tam yeteri kadar olmasıydı. İkisini - kendini ve vahşi topreaklar- yaşıt gibi görüyordu- ilk soluğunu aldığı zamana göre ormanla kendi çağdaş değillerdi ama, avcı olarak, orman insanı olarak geçirdiği süre içinde ormanın yaşı kendine verilmişti, ve o da bunu, o yaşlı Binbaşı de Spain'den ve ona avlanmayı öğreten o yaşlı Sam Fathers'tan alıp, seve seve, alçakgönüllülükle, sevinçle ve gururla kabul etmişti: ormanla ikisinin ömrü aynı zamanda sona ermekteydi, gittikleri yer bir unutulma, bir hiçlik değildi, zaman ve mekandan bağımsız bir boyuttu; oradadelirmiş eski dünya adamları mermilere dönüştürsün diye pamuk ekmek için bozulup matematiksel karelere bölünmüş ağaçsız topraklarda bir kez daha her ikisi için bol bol yer bulunacaktı- bir süre tanıyıp sevdiği, kendilerinden biraz daha fazla yaşadığı eski insanların adları, yüzleri gene balta girmemiş yüksek ağaçların, göze bile geçit vermeyen sık çalılıkların arasında dolaşacak, ölümsüz avlar, yorgunluk bilmeyen köpeklerin yaygarasının önünde sonsuza dek koşacak, sessiz tüfeklerle vurulup düşecek, sonra Zümrüdüanka gibi gene kalkacaklardı.”
― Go Down, Moses
― Go Down, Moses
“Alone between the sheets
Only brings exasperation
It's time to walk the streets
Smell the desperation
At least there's pretty lights
And though there's little variation
It nullifies the night from overkill”
―
Only brings exasperation
It's time to walk the streets
Smell the desperation
At least there's pretty lights
And though there's little variation
It nullifies the night from overkill”
―
“i dream of ships at sea, on a stormy night
i wish that it was me, but i wake up in fright”
―
i wish that it was me, but i wake up in fright”
―
“Bu faşist devletinde hayatta kalabilmek için her seferinde bir isim bulman gerekiyor, kendi ismini...”
― A Scanner Darkly
― A Scanner Darkly
Monur B.’s 2023 Year in Books
Take a look at Monur B.’s Year in Books. The good, the bad, the long, the short—it’s all here.
More friends…
Polls voted on by Monur B.
Lists liked by Monur B.