Hippika gymnasia
Hippika gymnasia ("at egzersizleri"), Roma İmparatorluğu süvarileri tarafından hem becerilerini geliştirmek hem de uzmanlıklarını sergilemek için gerçekleştirilen ritüel turnuvalardı.[1] Bu turnuvalar kalelerin dışında bulunan geçit töreni alanlarında yapılırlardı. Turnuvalar ; süvarilerin manevra yapmalarını, cirit ve mızrak gibi silahları kullanmalarını içeriyorlardı.[2] Biniciler ve binekleri, klasik mitolojiden görüntülerle süslenmiş, özellikle teşhir amacıyla yapılmış son derece ayrıntılı zırhlar ve miğferler giyiyorlardı. Bu tür turnuvalar; binicilerin becerilerini geliştirmek, birlik ruhu oluşturmaya yardımcı olmak, ileri gelenleri ve fethedilen halkları etkilemek gibi çeşitli amaçlara hizmet etti.
Romalılar, lejyonlarını desteklemek için önemli süvari kuvvetleri bulunduruyordu. Süvari seçkinlerinin, auxiliaların kapsamlı eğitim gerektiren karmaşık manevralar yapması bekleniyordu. Savaşta süvarilerin rolü MS 2. yüzyılda Romalı yazar Arrianus tarafından, bir düşmanı yenmek için lejyonların ve auxiliaların nasıl organize edilebileceğini açıkladığı (muhtemelen teorik) bir çalışma olan Ars Tactica'da tanımlandı. Arrianus, Hippika gymnasia'yı oldukça ayrıntılı bir şekilde anlatıyor, ancak Yunanca yazdığı için bu tür olayların Latince adını bilmiyoruz.[3] Biniciler, bu oyunlarda tahta silahlarla karmaşık manevralar yaptılar, dönüşümlü olarak saldırdılar ve savundular. Biniciliklerini ve cesaretlerini izleyicilere sergilediler.
Giyim ve Zırh
[değiştir | kaynağı değiştir]Hippika gymnasia'ya katılanlar, onları görenler için etkileyici bir manzara oluştururdu; bir yazarın bundan şöyle bahseder: "görkemli zırhlar kuşanmış atlar ve insanlardan oluşan bir süvari birliği... Maskeli miğferleri ve gümüş yüzleri ile ilahi varlıklara benziyorlardı."[4] Biniciler, 3. yüzyılda süslü bronz zırhlara evrildiği anlaşılan parlak renkli tunikler, çok süslü dizçekler ve yüz maskeli miğferler giyiyorlardı. Arrian onları şöyle tarif ediyor:
Atlılar geçit töreni alanına tamamen silahlı girerler ve binicilikte yüksek rütbeli veya daha üstün olanlar, seyircilerin dikkatini çekmek için yaldızlı demir veya bronz miğferler takarlar. Aktif hizmet için yapılan miğferlerin aksine, bunlar sadece başı ve yanakları örtmez, gözler için açıklıklar ile binicilerin tüm yüzlerine uyacak şekilde yapılmıştır... Kasklardan sarı tüyler sarkıyor, kullanışlı olduğu kadar bir dekor meselesi. Atlar ilerlerken en ufak bir esinti bu tüylerin güzelliğine güzellik katar. Hem çeviklik hem de akıllı olmak egzersizin en önemli kısımları olduğundan ve kalkanlarının görünümünü süsleyerek daha iyi hale getirdiklerinden, biniciler savaşlarda kullanılanlardan daha hafif türde dikdörtgen kalkanlar taşırlar. Süvariler göğüs zırhları yerine kırmızı, mavi veya diğer renklerle işlenmiş dar Kimmer tunikleri [deri yelekler] giyerler. Bacaklarına ise Part ve Ermenilerinki gibi bol olmayan dar pantolonlar giyerler. Atların ölçülerine göre özenle yapılmış alınlıkları ve ayrıca yan zırhları vardır.[5]
Bu tür "spor ekipmanlarının" tanrılara adanarak kullanıldığına dair önemli arkeolojik kanıtlar bulunmuştur. 1950'de Bavyera'daki Straubing'de MS 3. yüzyıla tarihlenen bir süvari teşhir zırhı yığını keşfedildi. Bu yığın olağanüstü ayrıntılı at zırhları, baldır koruyucuları, miğferler ve diğer zırh parçalarını içeriyordu.[4] Diğer yerlerden de çok daha fazla "spor kaskı" ele geçirildi. Bu kasklar çeşitli metal ve alaşımlardan, genellikle altın renkli alaşımlardan veya kalay kaplı demirden yapılmıştı. Bu miğferler Savaş tanrısı Mars'ı, orduyla ilişkili diğer ilahi ve yarı ilahi figürleri betimleyen kabartmalı kabartmalar ve gravürlerle süslenmişlerdi. Örneğin, İskoçya'da bulunan Newstead Miğferlerinden biri, bir savaş arabası süren çıplak kanatlı bir Cupid figürü ile kabartılmıştır.[6]
Miğferler hem "erkek" hem de "kadın" tipindeydi ve kuşananları Yunanlar veya Amazonlar olarak tasvir ediyordu. Bunlar, klasik gelenekten başka sahnelerin yeniden canlandırılmasını da içermiş olabilecek hippika gymnasia'da görünüşe göre yaygın olarak rekabet eden takımlardı. Kadın miğferleri, yontulmuş saç stilleri ve diademler, kurdeleler ve mücevherler gibi diğer ayırt edici kadın unsurlarıyla tanınabilirdi. Genellikle Arrian'ın anlatımında bahsettiği gibi tam yüz maskeleriyle donatılmışlardı. Bazı miğferler açıkça Doğuluları tasvir etmeyi amaçlardı, yani tasvir edilen yüzler her zaman Romalılarınki değildi.[7]
Bu çok ayrıntılı miğferlerin kökeni belirsizdir, ancak Roma olmadığı anlaşılıyor. Roma'nın doğu eyaletlerinden geldiklerine dair bir teori de dahil olmak üzere çeşitli teoriler öne sürülmüştür. MS 1. yüzyılın başlarından 3. yüzyılın ortalarına kadar üretildiler.[6] Nispeten hafif olmalarına rağmen, gösteri amaçlı giyilmelerinin yanında savaş sırasında da kullanılmış gibi görünüyorlar. Böyle bir miğfer, MS 9'da Cermenler tarafından üç Roma lejyonunun yok edildiği Teutoburg Ormanı Muharebesi alanında bulundu. Belki de miğferin rastlanmamış görüntüsüyle savaş alanında düşmanlarını korkutmayı amaçlayan bir subay veya sancaktar tarafından giyildi.[8]
Arrian'ın anlatımı, atların aynı zamanda hippika gymnasia'larda kullanılan ciritlerden ve diğer silahlardan korunmak için zırhlı olduklarını açıkça ortaya koyuyor: "[ciritler] [atların] yanlarına zararsız bir şekilde düşüyordu, özellikle atların yanları çoğunlukla zırhlarla korunduğu için..." Atlar için yapılan ölçekli Roma zırhlarının örnekleri Suriye'deki Dura-Europos'ta bulundu. Binicilerin giydiği tuniklere uygun kumaş veya keten at zırhı da kullanılmış olabilir. Ayrıca Arrian, atları (İskoçya'daki Trimontium Roma kalesinde (Newstead) bulunan örneklerin de gösterdiği şekilde) alınlık veya baş zırhı takıyor olarak tasvir eder.[9]
Silahlar ve Egzersizler
[değiştir | kaynağı değiştir]Hippika gymnasia'da biniciler, sahte savaşlarda kullandıkları sahte cirit ve dartlarla silahlandırılırdı. Arrian'a göre, biniciler biri hücum eden, diğeri savunma yapan olmak üzere iki takıma ayrılırlardı. Kalkanlarını kendilerinin ve atlarının sırtlarını örtmek için kullandılar ve bir tür mobil testudo oluşturdular. Savunma takımından iki kişi, diğer tarafın atışları için hedef olmak amacıyla hareket ederek takımlarının önünde dururdu. Saldırganların, sırayla kendilerini kalkanlarıyla korumaya çalışacak olan iki savunucuyu vurmadaki isabetleri test edilirdi. Diğer savunuculardan bazıları atına binip hücuma geçen karşı takımdakileri ciritleriyle vurmaya çalışırdı. Arrian'ın belirttiği gibi, bu zorlu bir egzersizdi:
Bu noktada, hücum edenlere atış yapabilmek ve saynı anda da kalkanını kaldırıp sağ tarafını korumak için özellikle iyi bir biniciliğe ihtiyaç vardır. Hedefine doğru at sürerken binicinin mızrağını fırlatmak için binicinin kendinin sağa döndürmesi gerekiyordu. Galya dilinde "petrinos" denilen bir tam bir dönüşü yaparken, en zoru olan kısımda elindeki mızrağı atmalıdır. Bu hareket zordur çünkü binici yanların hassasiyeti izin verdiği kadar sağa dönmeli, yüzünü atın kuyruğuna bakacak şekilde, mümkün olduğu kadar geriye doğru atmalı ve bunu yaptıktan sonra, hızla tekrar öne dönmeli ve kalkanını çevirmelidir. Çünkü sırtını koruma almadan dönerse, savunmasız bir hedefi düşmana açık bir şekilde bırakır.[10]
Başka bir gösteride süvari, komutanların veya diğer ileri gelenlerin oturduğu izleme platformunun önündeki geçit alanı boyunca dört nala koşarak mümkün olduğu kadar çok cirit atmaya çalışırdı. On beş iyi bir sayı olarak kabul edildi, ancak yirmi puana ulaşmak gerçekten övgüye değer kabul edilirdi. Ayrıca mızrakla hedefleri isabetli bir şekilde vurma alıştırmaları yaptılar: "Her adam bir mızrak taşırdı ve platforma yaklaşmadan önce mızrağını tüm gücüyle döndürmeliydi, daha sonra mızrağı fırlatmalı ve platformun solunda kurulmuş olan hedefe nişan almalıydı."[11]
Gösterinin son aşaması, süvarilere düşmanı kovalama ve yeniden bir araya gelmesini önleme görevinin verildiği yer, savaşta açıkça yararlı olabilecek beceriler içermekteydi. Arrian şöyle bahseder:
Önce savunma tarzında kaldırdıkları mızraklarla ilerlerler, daha sonra da kaçan bir düşmanı kovalıyorlarmış gibi ilerlemeye başlarlar. Diğerleri, sanki başka bir düşmanla karşılaşıyorlarmış gibi atlarını döndürürler. Kalkanlarını başının üstüne kaldırdırırlar, mızraklarını düşman saldırısını karşılayacak şekilde döndürürler. Bu manevraya Galya dilinde "toloutegon" denir. Ayrıca kılıçlarını çekerler ve kaçan bir düşman birliğini yakalamak, zaten yerde olan bir adamı öldürmek veya kanatlardan birlikte hızlı bir hareketle herhangi bir başarı elde etmek için mızraklarla en iyi şekilde hesapladıkları çeşitli vuruşlar yaparlar. Hepsi bu kadar da değil: Bir ata sıçrama eyleminde uygulanabilecek tüm biçimleri mümkün olduğu kadar büyük bir çeşitlilik içinde izleyiciye sergilerler. Sonunda, zırhını giyen bir adamın koşarken bir ata nasıl sıçrayabileceğini gösteriyorlar. Bazıları buna 'yolcu atlaması' diyor'.[12]
İmparator Hadrian, 118'de Kuzey Afrika'da böyle bir gösteriye tanık oldu ve binicilerin performansını teftiş etti. İmparator, gösterinin ardından askerlerin kahramanlıklarını övdü ve onlara şunları söyledi:
Her şeyi düzenli bir şekilde yaptınız. Alanda bize birçok manevra sergilediniz. Kısa ve sert ciritler kullanmış olsanız da, cirit atışınız zarafetsiz değildi. Birkaçınız mızraklarınızı eşit derecede iyi savurdunuz. Biniciliğiniz dün ve bugün oldukça iyi, akıllıcaydı. Eksik bir şey varsa fark etmeliyim; eğer bariz şekilde kötü bir şey varsa, onu belirtmeliyim. Ama tüm egzersiz boyunca beni eşit derecede memnun ettiniz. . .[13]
Ayrıca bakınız
[değiştir | kaynağı değiştir]- Lusus Troiae
Kaynakça
[değiştir | kaynağı değiştir]- ^ Southern, Pat. The Roman army: a social and institutional history, p. 338. ABC-CLIO, 2006. 978-1-85109-730-2
- ^ Fields, Nic; Hook, Adam. Roman auxiliary cavalryman: AD 14-193, p. 62. Osprey Publishing, 2006. 978-1-84176-973-8
- ^ Lendon, J.E. Soldiers and Ghosts: A History of Battle in Classical Antiquity, p. 435. Yale University Press, 2006. 978-0-300-11979-4
- ^ a b Simkins, Michael. The Roman army from Hadrian to Constantine, pp. 29-30. Osprey Publishing, 1979. 978-0-85045-333-1
- ^ Arrian, Ars Tactica 34
- ^ a b Hargrave, James; Yu Treister, Michail. Hammering techniques in Greek and Roman jewellery and toreutics, pp. 327-328. BRILL, 2001. 978-90-04-12150-8
- ^ Dixon, Karen R.; Southern, Pat. The Roman cavalry: from the first to the third century AD, p. 128. Routledge, 1997. 978-0-415-17039-0
- ^ Sidnell, Philip. Warhorse: cavalry in ancient warfare, p. 257. Continuum International Publishing Group, 2006. 978-1-85285-374-7
- ^ Dixon & Southern, p. 131
- ^ Arrian, Ars Tactica 39
- ^ Arrian, Ars Tactica 41
- ^ Arrian, Ars Tactica 43
- ^ Quoted in Dixon & Southern, p. 134