İç savaş sonrası asla normal diyemeyeceğimiz, iç savaştan hasar almış insanları barındıran ailelerin içinde geçen bir kitap Şanghay Büyüsü. Aslında isİç savaş sonrası asla normal diyemeyeceğimiz, iç savaştan hasar almış insanları barındıran ailelerin içinde geçen bir kitap Şanghay Büyüsü. Aslında ismiyle “ne alaka” dedirten cinsten ama işin içinde görünmez adam, James Bond(umsu baba), yeteneksiz ressam, yaşaması bir bacanın uzatılmasına bağlı veremli kızcağız, yük gemisi ve Şanghay’ın ışıkları gibi öğeler bir arada sunulunca gerçekten bir cadı kazanı gibi tınlıyor. İç savaşın kendisini soğuk soğuk okumak isteyenler için uygun değil, burada sadece artta kalanlar ve efsanelere öykünen karakterler var....more
Kilitli kasada para saklayan bir ihtiyar; baltayla öldürülmesini tahayyül eden ve bunu saplantı haline getiren bir yazar... Her ne kadar Suç ve Ceza gKilitli kasada para saklayan bir ihtiyar; baltayla öldürülmesini tahayyül eden ve bunu saplantı haline getiren bir yazar... Her ne kadar Suç ve Ceza gibi tınlıyor olsa da Cercas burada başka bir oyun oynuyor; kitap içindeki kitabın içindeki kitap. Dili çok yalın, okuması çok serseniz bile ancak iki saat; nitelikli geçirilmiş zaman olarak hatıranızda yer ediyor....more
Bu kitabı bitirdiğimi görmek isteyen çok arkadaş var, öyle ki başka platformlardan tacize uğruyorum bu konuda *swh. Buyrunuz:
Biraz yalan, biraz da dolBu kitabı bitirdiğimi görmek isteyen çok arkadaş var, öyle ki başka platformlardan tacize uğruyorum bu konuda *swh. Buyrunuz:
Biraz yalan, biraz da dolan gibi olacağını düşünerek başladığım bu kitap biraz anı, biraz biyografi, biraz da roman. Cercas bu kitabı oluştururken başından geçenleri, Enric Marco ile nasıl iletişim kurduğunu, söylediklerini (ve zaman içinde bunların nasıl değiştiğini) ve yaptığı başka birkaç görüşmeyi de aktarıyor; anlatılan geçmişin tarihi sahnesini de çiziyor. Tarihe adamımızı ve anlattıklarını koyunca roman oluyor. Benim İspanya İç Savaşı bilgim zayıftır. Cercas bu kitap bittiğinde kendimi bu konuda daha iyi hissetmemi sağladı. Benzer şekilde (sonradan içimi ağrıtsa da) Flossenbürg’de bir toplama kampı olduğunu ve hatta buradan İspanyolların da geçtiğini öğrenmiş oldum. Burası gerçek bir iyi ki... Bir araştırmacı olarak bu kitabı nasıl yazdığını, bunu yapmaya nasıl karar verdiğini ve süreçteki ikilemlerini metne yedirmesi Salamina’daki kadar yoğun olmasa da bu iş onun alameti farikasıdır. Eminiz ki bir Cercas okuyoruz.
Peki tüm bu iyi noktalar sahtekârın (dolandırıcının değil) basitçe bize “defalarca okutması” affedilebilir mi? Yalan üstüne kurulu, yalanın çevresinde dans eden, yalanla yoğurulmuş, yalanı anlatan, yalanı tanımlayan, yalana başvuran, yalanı tartışan bu metin tekil olarak belli bir yalancıya bu kadar odaklanıp yalan hayatını bize ezberletmeli miydi? “Yalan” ile dildeki daha hafif ve daha ağır anlamlarının çokça zikredileceği bir tartışma olacağa benzer.
Bartleby & Co. ile tekrar buluşmak üzere vedalaşıyorum. Sadece başka bir şeye benzemeden çok tanıdık gelen, ismini koyamadığım bir his uyandırdığını söBartleby & Co. ile tekrar buluşmak üzere vedalaşıyorum. Sadece başka bir şeye benzemeden çok tanıdık gelen, ismini koyamadığım bir his uyandırdığını söyleyeceğim....more
Öğretmenlik yaptığım dönemde en sık karşılaştığım sorun öğrencilerin dersimi sevmemesiydi çünkü "Hocam çok matematik"ti. Problemi anlasa bile çözemeyeÖğretmenlik yaptığım dönemde en sık karşılaştığım sorun öğrencilerin dersimi sevmemesiydi çünkü "Hocam çok matematik"ti. Problemi anlasa bile çözemeyen öğrencilerim oldu, "Fizik için Matematik" konulu dersler yapmak zorunda kaldım ve "Sınavın Böylesi buna deva olabilir mi?" fikriyle okuma listeme girdi. Kitap öğretmen tarafımı çok şaşırttı, çok heyecanlandırdı; vaktiyle bulup önyargıları olan öğrencilerime okutabilsem belki de daha hızlı verim alabileceğimi düşündürttü. "Sınavı" vermeye çalışan üç kafadarla birlikte ben de aksiyonun içinde bir yetişkin olarak inanılmaz keyif aldım. Kitap sadece matematik dersinden kalmış üç yakın arkadaşın yaz sınavını öğretmenlerinin bir kaçış oyununa çevirerek yapmaya karar vermesiyle başlıyor. Mevzubahis çocuklardan biri ilk 100 sayfada katili tahmin ettiği için polisiye okuyamaz olmuş, ikincisi fantazya-bilim kurgu külliyatında çok yol kat edip hayalgücünü inanılmaz yükseltmiş ve sonuncusu tam bir bilgisayar oyunu gurusu. Üçü bir arada artık polisiyeye dönmüş bu sınavı vermek için canla başla verilen soruları çözüp bir sonraki ipucu ve sonunda da katili bulmak için üç saatlik bir maceraya atılıyor. Lise 2'de matematik notumu yükseltmek için yaz sınavına girmiştim ben de, üniformamı giymek ve iki öğretmenin birbirinin notunu görmeden puanlaması için özel basılmış farklı bir kağıtta soruları cevaplamak psikolojik olarak çok yormuştu beni. O yüzden öğrencilerimle empati yapmakta hiç zorlanmadım ancak çözüm için hiç "böylesini" düşünmemiştim. :) Enfes olmuş! * Lütfen bu kitabı ortaokuldan itibaren herkese hediye edin. Matematiğin ne kadar eğlenceli, ne kadar "bulmaca gibi" ve üzerine oyun kurmaya ne kadar müsait olduğunu herkes öğrensin. Herkes basit matematikle "aklından bir sayı tut" oyununu bilsin ve illüzyon sanatıyla tanışsın :) * Sedat Barkın'ın yazarla gerçekleştirip Jordi Sierra i Fabra: Okumak hayatımı kurtardı başlığıyla Türkçe yayımladığı röportaja buradan ulaşabilirsiniz....more
Üç bölümden oluşan kitap her bölümüyle beni ayrı etkilese de üçüncü bölümüne ekstra ekstra eridim. İspanya tarihini bilmeyen şahsıma ön okumalar yaptıÜç bölümden oluşan kitap her bölümüyle beni ayrı etkilese de üçüncü bölümüne ekstra ekstra eridim. İspanya tarihini bilmeyen şahsıma ön okumalar yaptırmak ve bunun üzerine koymak suretiyle beni taşıyan kitabın çevirisi ise gerçekten muazzam. Paso doble izlemeyi dansı keşfettiğimden beri çok severim, bir de buradan vurunca kitaba tam puan vermek benim için bir zorunluluğa dönüştü. Okuyun, okutun efenim.