Ramsay MacDonald
James Ramsay MacDonald (12 Ekim 1866, Lossiemouth – 9 Kasım 1937) Büyük Britanyalı siyasetçi, Birleşik Krallık'ın İşçi Partili ilk başbakanı.
James Ramsay Macdonald | |
---|---|
Birleşik Krallık Başbakanı | |
Görev süresi 5 Haziran 1929 - 7 Haziran 1935 | |
Hükümdar | V. George |
Yerine geldiği | Stanley Baldwin |
Yerine gelen | Stanley Baldwin |
Görev süresi 22 Ocak 1924 - 4 Kasım 1924 | |
Hükümdar | V. George |
Yerine geldiği | Stanley Baldwin |
Yerine gelen | Stanley Baldwin |
Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı | |
Görev süresi 22 Ocak 1924 - 3 Kasım 1924 | |
Başbakan | Kendisi |
Yerine geldiği | George Curzon |
Yerine gelen | Austen Chamberlain |
İşçi Partisi Lideri | |
Görev süresi 22 Kasım 1922 - 1 Eylül 1931 | |
Yerine geldiği | John Robert Clynes |
Yerine gelen | Arthur Henderson |
Görev süresi 6 Şubat 1911 - 5 Ağustos 1914 | |
Yerine geldiği | George Nicoll Barnes |
Yerine gelen | Arthur Henderson |
Kişisel bilgiler | |
Doğum | 12 Ekim 1866 Lossiemouth, Morayshire, İskoçya, Birleşik Krallık |
Ölüm | 9 Kasım 1937 (71 yaşında) Büyük Okyanus |
Partisi | İşçi (1931'e kadar) Ulusal İşçi (1931'den itibaren) |
İmzası |
Gençlik yılları
değiştirBir tarım işçisiyle bir hizmetçinin gayrımeşru çocuğu olarak dünyaya geldi. Kilise ilkokulunda ve lisesinde okudu. 1881'de öğretmen oldu. 1885'te Bristol'de bir papaza sekreterlik yapmaya başladı. Bu sırada, radikal solcu bir örgüt olan Sosyal Demokrat Federasyonu'na (Social Democratic Federation) katıldı.
1886'da Londra'ya taşındığında işsizdi, bir süre adi işlerde çalıştıktan sonra bir memuriyet bulabildi. Bu arada sol örgütlerle bağlarını kuvvetlendiriyordu. C. L. Fitzgerald'ın kurduğu Sosyalist Birliğe katıldı. Bu örgüt, SDF'nin aksine, sosyalist ideallerin parlamenter sistem içinde gerçekleştirlimesini savunuyordu.
Diğer yandan iş hayatını düzene koymaya çalışan MacDonald, akşam okuluna devam etti. Ancak yorgunluk nedeniyle sınavlardan hemen önce sağlığının bozulması, bilimsel kariyer yapmasını engelledi. 1888'de tüccar ve milletvekili Thomas Lough'un yanına kişisel sekreter olarak girdi. Bu iş sayesinde önemli siyasetçi ve gazetecilerle tanışma imkânı buldu. Londra'daki Millî Liberal Kulübü gibi radikal ve liberal kulüplere devam etti. Bu dönemde, seçim kampanyaları konusunda önemli tecrübe kazandı. 1892'de Lough'un bürosundan ayrılarak gazeteciliğe başladı, fakat başlangıçta bu işte başarılı olamadı. Bu sırada Fabian Derneği'ne girdi, dernek adına propaganda faaliyetleri yaptı.
Etkin siyaset
değiştir1882'deki genel seçimlerde, MacDonald, Dover'de İşçi Seçmen Derneği (Labour Electoral Association) adayının seçim kampanyasına destek verdi. Adayın seçimi kaybetmesine karşın Dernek, MacDonald'ın çalışmasını beğendi ve onu aday olarak kabul etti. Ancak MacDonald, seçimlere İşçi Partisi (Labour Party) saflarında katılmak istediğini söyleyerek bu teklifi reddetti.
1893'te Bağımsız İşçi Partisi (Independent Labour Party) kuruldu ve bir kitle hareketi hüviyeti kazandı. Mayıs 1894'te MacDonald bu partiye üye oldu. 1895'teki genel seçimlerde aday oldu ancak kaybetti. 1900'de tekrar seçimlere girdi ve yine kaybetti. Aynı yıl İşçi Partisi'nin öncülü olan İşçi Temsil Komitesi'nin (Labour Representation Committee) sekreteri oldu. Bir yandan geleceğin İşçi Partisi'ne göre daha katı sosyalist bir çizgideki Bağımsız İşçi Partisi üyeliğini sürdürüyordu.
Parti sekreteri olarak MacDonald, Liberal Parti'nin başındaki Herbert Gladstone (merhum başbakan William Ewart Gladstone'un oğlu) ile bir anlaşma yaptı. Buna göre, Liberaller bazı seçim çevrelerini tamamen İşçi Partisi'ne bırakıyorlardı. Bu sayede İşçi Partisi ilk kez Avam Kamarası'na girebildi.
1896'da Margaret Gladstone (Liberal Parti'deki Gladstone'lar ile akraba değildir) ile evlendi. Eşi çok zengin olmasa da hali vakti yerindeydi. Bu sayede MacDonald; Kanada, Amerika Birleşik Devletleri, Güney Afrika, Avustralya, Yeni Zelanda ve Hindistan gibi ülkeleri gezebildi.
1906'da İşçi Temsil Komitesi, adını İşçi Partisi (Labour Party) olarak değiştirdi ve Bağımsız İşçi Partisi'ni saflarına kattı. Aynı yıl MacDonald 28 diğer partiliyle birlikte meclise seçildi. Bu seçim başarısı, Liberallerle İşçi Partisi arasındaki ittifakın sonucuydu. İttifakın mimarı MacDonald, partisinin sol kanadının lideri konumuna geldi.
Parti başkanı
değiştirMacDonald, 1911'de resmen parti başkanı seçildi. 1914'te İngiltere'nin I. Dünya Savaşı'na girmesine karşı bir siyaset güttü. Fakat partisi bu siyaseti desteklemedi ve MacDonald istifa etti. Savaşın ilk yıllarında vatana ihanet ve korkaklıkla suçlandı. MacDonald 1914'te cepheyi ziyaret etti. Savaş ilerledikçe itibarını geri kazandı, ancak 1918 seçimlerinde parlametodaki koltuğunu kaybetti ve rakibi Liberal David Lloyd George'un partisi büyük çoğunlukla iktidara geldi.
1922'de MacDonald tekrar parlamentoya seçildi. Artık parti birleşmiş ve MacDonald yine başkan seçilmişti. Ayrıca Liberaller güçlerini kaybetmiş, İşçi Partisi, Stanley Baldwin liderliğindeki Muhafazakâr hükûmetin karşısında ana muhalefet partisi konumuna gelmişti. Bu arada MacDonald, gençliğindeki aşırı solcu ve sosyalist düşüncelerini bırakmıştı. 1917 Ekim Devrimi sonrasında işçi hareketini kasıp kavuran radikal görüşlere şiddetle karşı çıktı ve azimli bir komünizm düşmanı oldu. Fransız Sosyalist Partisi ile Alman SPD'nin aksine İşçi Partisi bölünmedi ve Büyük Britanya Komünist Partisi küçük ve yalıtılmış olarak kaldı.
1923 seçimlerinde Muhafazakârlar meclisteki çoğunluklarını kaybettiler ve güvenoylamasında da başarısız oldular. Bunun üzerine Ocak 1924'te Kral V. George, MacDonald'a Liberallerin zımni desteğiyle bir azınlık hükûmeti kurma görevi verdi. MacDonald, böylece İşçi Partisinin ilk başbakanı ve ilk işçi sınıfı kökenli başbakan oldu. Ayrıca üniversite mezunu olmayan az sayıda başbakandan biriydi.
İlk hükûmet
değiştirBaşbakanlığa ek olarak dışişleri bakanlığı görevini de üstlendi ve dış siyasette önceliğinin 1919 Versailles Antlaşması'nda Almanya'ya yapılan haksızlığın düzeltilmesi olduğunu ilan etti. Hükûmeti meclisin her iki kanadında da azınlıkta olduğundan, ciddi bir yasama değişikliği yapma ihtimali yoktu.
Mart ayında Singapur'daki askeri üs inşaatına son verdi. Haziran ayında I. Dünya Savaşı müttefik devletleriyle Londra'da bir konferans topladı ve Almanya'nın savaş tazminatları konusuyla Fransa'nın Ruhr bölgesini işgali sorununu çözme konusunda mutabakat sağladı. Bunun üzerine Alman temsilcileri toplantıya katıldı ve antlaşma imzalandı. Hemen ardından İngiltere ile Almanya arasında ticari bir anlaşma yapıldı. Eylül ayında, Avrupa'nın silahlardan arındırılması için Cenevre'deki Milletler Cemiyeti toplantısında bir plan önerdi.
MacDonald hükûmeti Sovyetler'in tanınmasını önerince, Liberallerin ve Muhafazakârların ilk ciddi muhalefetiyle karşılaştı. Ancak hükûmetin asıl ipini çeken, Workers Weekly adlı sol dergiye sansür uygulanması kararı oldu. Liberallerin ve Muhafazakârların bu konuda birlikte hareket etmesini İşçi Partisi bir güvensizlik oylaması olarak yorumladı ve hükûmet istifa etti.
Bu istifanın MacDonald'ın Liberal Partiyi tümüyle safdışı bırakmak böylece İngiltere'de çift partili bir siyasi sistem kurmak için yaptığı bir oyun olduğu iddia edilir. Nitekim Ekim 1924 seçimlerinde İşçi Partisi 191 sandalyeden 151 sandalyeye düşmekle birlikte, asıl darbeyi Liberaller yedi ve 158 sandalyeden 40'a düştüler.
İkinci hükûmet
değiştirStanley Baldwin, güçlü bir Muhafazakâr hükûmet kurdu, ancak iktidarı krizler yüzünden sarsıntılı bir döneme denk geldi. 1926'daki genel grev, iktisadi durumun hızla bozulması, işsizliğin hızla artması, bu krizlerin sonucuydu. Mayıs 1929 genel seçimlerinde, İşçi Partisi 288 sandalye kazanırken Muhafazakârlar 260 sandalyede kaldı, Liberaller ise 59 sandalyeyle güç dengesini ellerine geçirdi. MacDonald bir kez daha Liberallerin desteğiyle azınlık hükûmeti kurdu. Bu kez iç sorunlara ağırlık vermesi gerektiğini biliyordu.
MacDonald'ın ikinci hükûmeti, mecliste ilkine göre daha sağlam bir desteğe sahipti. 1930'da Tekaüt Kanununu (Old Age Pensions Act) yeniledi, daha koruyucu bir İşsizlik Sigortası Kanunu (Unemployment Insurance Act) oluşturdu ve kömür işçilerinin maaşlarını ve çalışma koşullarını iyileştiren bir yasa çıkardı. Böylece hükûmet 1926'daki genel grevin nedenlerinin hepsi için bir çalışma yapmış oluyordu. Hindistan'ın bağımsızlığı için çalışan Hindistan Millî Kongresi (Indian National Congress) temsilcileriyle Londra'da görüştü, parlamenter bir yerel hükûmet kurulmasını önerdi, ancak bağımsızlık tanımadı. 1930'da ABD ve Japonya ile denizlerde kullanılan silahların sınırlandırılması için görüşmeler yaptı.
MacDonald hükûmeti, 1929'daki Borsa Krizi sonrasında yaşanan ekonomik krize etkin bir çözüm getiremedi. Maliye bakanı Philip Snowden, bütçe denkliğini amaç edinen ortodoks maliyecilerden biriydi, Lloyd George ve iktisatçı John Maynard Keynes'den gelen uyarılara karşın iktisadı canlandırmak için borçlanmayı kabul etmedi.
1931'de iktisadi durum daha da kötüleşti, iktisatçılardan gelen baskılar ve emekli maaşlarıyla işsizlik sigortaları dahil kamu harcamalarının kısılması için yapılan çağrılar yoğunlaştı. Keynes ise MacDonald'a Sterlin'i %25 devalüe etmesini ve denk bütçeden vaz geçmesini öneriyordu. MacDonald ve bakanları ise hâlâ bütçeyi denkleştirmeye uğraşıyor, Sterlin'in değer kaybetmesini önlemek için çabalıyorlardı. Sonunda alınan önlemler kabineyi ikiye böldü ve sendikaların muhalefetiyle karşılaştı. Kabinenin bir kısmı, tasarruf tedbirlerini kabul etmiyor ve istifa tehdidinde bulunuyordu. 24 Ağustos 1931'de MacDonald istifasını sundu ve Liberaller ile Muhafazakârları da kapsayan bir Millî Hükûmet kurulması çağrısında bulundu. Bunun üzerine Macdonald, bakanları Snowden ve Thomas ile birlikte İşçi Partisi'nden ihraç edildi ve Millî İşçi Partisi'ni (National Labour Party) kurdu. Ancak bu parti taşradan ve sendikalardan destek bulamadı.
Millî hükûmet
değiştirMacDonald hemen seçime gitmek istmiyordu ama ittifak kurduğu Muhafazakârlar, onu 1931 Ekiminde seçim yapmaya zorladılar. Millî Hükûmet seçimide büyük çoğunluk sağladı, ama oyların çoğu Muhafazakâr milletvekillerine verilmişti. MacDonald başbakan, Neville Chamberlain hazineden sorumlu bakan oldu. Ancak İşçi Partisi hükûmetinin devrilmesine neden olan kızgın muhalefet, MacDonald'ı çok üzmüştü. Kendisini hala İşçi Partisi tarafında görmekle birlikte, partideki arkadaşlıklarının çoğuna son verdi ve desteğini kaybetti.
1933 ve 1934 yıllarında sağlığı gitgide bozuldu. Bu arada uluslararası durum gerginleşiyor, gitgide büyüyen Almanya tehdidi karşısında MacDonald etkili bir liderlik yapamıyordu. 1920'lerde takdir edilmesine neden olan edilgen siyaseti, Adolf Hitler'in güçlenmesine karşı koymadığı gerekçesiyle Winston Churchill ve diğerlerinin suçlamalarına hedef oldu. Mayıs 1935'te Başbakanlıktan istifa etmeye zorlandı. Aynı yıl yapılan seçimlerde meclise giremedi. Ara seçimlerde tekrar seçilmekle birlikte, 1936'da fiziksel ve ruhsal sağlığı çöktü. İyileşmesi için doktorlar bir deniz yolculuğuna çıkmasını önerdiler. Kasım 1937'de denizde öldü.
MacDonald'ın İşçi Partisi'nden kovulması, Millî İşçi Partisi çatısı altında Muhafazakârlarla işbirliği yapması ve 1931'den sonra ruh sağlığının bozulması nedeniyle itibarı bozulmaya yüz tutmuştu. İşçi Partisi eğilimli İngiliz tarihçileri, uzun süre hakkında olumsuz yorum yaptılar. Ancak 1977'de kendisi de İşçi Partisi'nden milletvekili olan Profesör David Marquand; partinin kurucusu, ilk başbakanı ve iki dünya savaşı arasında dünyada barışı tesis etmeye çalışan adam olarak MacDonald'a hak ettiği itibarı vermeyi amaçladığını belirten bir biyografi yazdı.
Kaynakça
değiştirSiyasi görevi | ||
---|---|---|
Önce gelen: Stanley Baldwin |
Birleşik Krallık Başbakanı 1924 |
Sonra gelen: Stanley Baldwin |
Önce gelen: Stanley Baldwin |
Birleşik Krallık Başbakanı 1929–1935 |
Sonra gelen: Stanley Baldwin |
Önce gelen: George Curzon |
Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı 1924 |
Sonra gelen: Austen Chamberlain |
Parti siyasi görevi | ||
Önce gelen: George Nicoll Barnes |
İşçi Partisi Lideri 1911–1914 |
Sonra gelen: Arthur Henderson |
Önce gelen: John Robert Clynes |
İşçi Partisi Lideri 1922–1931 |
Sonra gelen: Arthur Henderson |