Turks Quotes

Quotes tagged as "turks" Showing 31-35 of 35
Orhan Pamuk
“In the cities of the European Franks, women roam about exposing not only their faces, but also their brightly shining hair (after their necks, their most attractive feature), their arms, their beautiful throats, and even, if what Ive heard is true, a portion of their gorgeous legs; as a result, the men of those cities walk about with great difficulty, embarrassed and in extreme pain, because, you see, their front sides are always erect and this fact naturally leads to the paralysis of their society. Undoubtedly, this is why each day the Frank infidel surrenders another fortress to us Ottomans.”
Orhan Pamuk, My Name Is Red

Ivo Andrić
“The streets were empty, the courtyards and gardens as if dead. In the Turkish houses depression and confusion reigned, in the Christian houses caution and distrust. But everywhere and for everyone there was fear. The entering Austrians feared an ambush. The Turks feared the Austrians. The Serbs feared both Austrians and Turks. The Jews feared everything and everyone since, especially in times of war, everyone was stronger than they.”
Ivo Andrić, The Bridge on the Drina

Mehmet Murat ildan
“The greatest hero for a country is the person who gave a progressive vision, a peaceful soul, a modern mind and an unshakable belief in science to his nation. And for the Turks, this honorable name is Atatürk, an immortal revolutionist!”
Mehmet Murat ildan

Soroosh Shahrivar
“Interpreting dreams for Iranians was just as much a sacrament as reading coffee cups was for Turks”
Soroosh Shahrivar, The Rise of Shams

İlber Ortaylı
“Eski toplumumuzun insanı ölüm olayına, onu geciktirip kaçarak değil, sıcak bir dostlukla kucaklayıp yanına alarak direnir. Niçin her biri bir üslup harikası olan eski mezar taşları dışarıdaki hayatla bir bütünlük içindedir? "Hüve'l baki-Kalıcı olan sadece O'dur (Allah'tır)... Ruhuna fatiha"...İki arşınlık mezarın üstünde mermerin ve ölümün soğukluğunu unutturacak sıcaklıkta bir hüsn-i hatla kazılmış Fatiha ve taş üzerinde ölenin sınıfı ve mesleğiyle ilgili bir alamet ve bir serpuş, bir kavuk. Bu bir esnaf olabilir, bir Kadiri dervişi veya şeyhi olabilir. Mezar taşlarının içinde öyle iddialısı, anıtsal olanı da yoktur. O gösteriş, zamanımızın Türklerine hastır. Ölüm, tevazu ve olağanlıkla benimsemiştir. Bazen mizahın sıcaklığı da üste gelir: "Kadın dırdırından vefat eden falanca efendi" gibi bir ibareye Eyüp'te rastlarsınız.”
İlber Ortaylı, Son İmparatorluk Osmanlı

« previous 1 2 next »