Anadolu Quotes
Quotes tagged as "anadolu"
Showing 1-8 of 8
“Önündekinin gölgesini takip edersen bir gölge olarak kalırsın.”
― Larende’nin Varisleri Larende’nin Aynası Kısım -2
― Larende’nin Varisleri Larende’nin Aynası Kısım -2
“Serin bir yayla gecesiydi. Çevreye baktı. Kaç uygarlığı emzirmiş olan bu uçsuz bucaksız Anadolu yaylasında ne kadar anlamsız olduklarını, ne kadar küçük kaldıklarını düşündü:
Ne arıyorlardı bin yıllık Türk yurdunun ortasında?”
― Şu Çılgın Türkler
Ne arıyorlardı bin yıllık Türk yurdunun ortasında?”
― Şu Çılgın Türkler
“Kırk üç bin köyümüz var; birkaç yüz kasabamız var. İzmit'ten öteye Anadolu'ya açılın; Hadımköy'den öteye Trakya'ya gidin. Birkaç kombinenin dışında hep eski şartların devamını görürsünüz. Coğrafya yer yer esniyor. Sıkı bir nüfus siyasetine, sıkı bir istihsal siyasetine başlamamız lazım. Öğretme ve yetiştirme işleri için de aynı zaruretlerle karşı karşıyayız. Birtakım mekteplerimiz var; birçok şeyler öğretiyoruz. Fakat hep eksik olan bir memur kadrosunu doldurmak için çalışıyoruz. Bu kadro dolduğu gün ne yapacağız? Çocuklarımızı muayyen yaşlara kadar okutmayı adet edindik. Bu çok güzel bir şey! Fakat günün birinde bu mektepler sadece işsiz adam çıkaracak. bir yığın yarı münevver hayatı kaplıyacak... O zaman ne olacak? Kriz...”
― Huzur
― Huzur
“Ne güzel şehirleri var Anadolu’mun benim akdeniz kıyısında
küçüktürler, portakal gibi güneşlidirler,
diri balık gibi pırıltılı
ve renklidirler acı zakkum gibi”
―
küçüktürler, portakal gibi güneşlidirler,
diri balık gibi pırıltılı
ve renklidirler acı zakkum gibi”
―
“Fevkalade kısa bir zaman için gelmiş ecnebilerin bir saatlik serbest zamana sahip olur olmaz kalesine tırmandıkları ve hayat, maişet zoruyla birleştikleri takdirde etrafındaki tabiat manzaralarının vahşi ve acı güzelliğini methettikleri bu Ankara’nın bir kaç yüz metrelik sahasında, apartman, banka, lokanta, bar, sinemadan teşekkül eden murabba dışına adım atmamak, hiç bir tarafa uzanmamak üzere dönüş.”
― Tersine Giden Yol
― Tersine Giden Yol
“Karakız, 'Usta be, amma da çok kitabın var!' dedi.
'Öyle mi?'
'Niye bir kâtiplik almıyon?'
İzzet Usta uzun uzun güldü.
'Essahdan niye almıyon? Daha rahat değil mi? Yaz kış bir masanın başında, oh...'
'Vermiyorlar bacı, vermiyorlar. Rahatlığı kim sevmez?'
'Madem vermiyorlar, ne diye okuyorsun? Gözlerine yazık değil mi? Kâtip olamadıktan sonra...'
İzzet Usta cevap vermemeyi uygun buldu.”
― Cemile
'Öyle mi?'
'Niye bir kâtiplik almıyon?'
İzzet Usta uzun uzun güldü.
'Essahdan niye almıyon? Daha rahat değil mi? Yaz kış bir masanın başında, oh...'
'Vermiyorlar bacı, vermiyorlar. Rahatlığı kim sevmez?'
'Madem vermiyorlar, ne diye okuyorsun? Gözlerine yazık değil mi? Kâtip olamadıktan sonra...'
İzzet Usta cevap vermemeyi uygun buldu.”
― Cemile
“- Tamam! Alman'la birlik olup savaşa girmişiz kardaşlar!
- Girelim ya, geç bile kaldık. Rezilliğe alıştık bi kez! Bir rüzgâr da budur, gelir geçer.
- Hemen geçmesin yahu! Balkan'ın öcünü Bulgar'dan alıverelim de sonra...
- Höst! Senin dünyadan haberin yok! Biz bu kez Bulgar'la birliğiz. 'Can yoldaşı', 'silah arkadaşı' diyelim de aklın yatsın!
-İşte buna şaştım! Gebe karıların karnını deşip, körpe çocukları süngüye takan, câmilere çanlar asan Bulgar gavuruyla, he mi?
- Enver Paşa, 'Önce Sırplıyı aradan çıkaralım da Bulgarların hesabı sonra görülür' diyesiymiş...
- Ne akıl yahu! Ulan aferin Enver Paşa! İngiliz'den Mısır'ı Yunan'dan da Girit'i alacak mıymış?
-Mısır, Girit kaç para? Rus'tan Kırım'ı Kafkasya'yı almadan almadan kılıcı kınına sokmak yok...
-Oh ağzını öpeyim. Gene ballar akıttın. Ama Alman erkekse, bize o zırhlı toplardan bir iki vermeli...
-Hey şaşkın, top ne demek! Herif bize iki gemi vermiş ki dünyada eşi yokmuş...
-Yalana bak!
- Vallah... Gemi vermeseydi, bizim bu savaşta işimiz neydi? Biz bu gemilerin hatırına girmekteyiz! Bunlar savaş patladığı sırada bize yakın bir denizdeymişler. İngiliz bunları sıkıştırmış! Bunlar kaçar, İngiliz'in donanması kovalar. Sonunda Alman gemileri bakmışlar ki kurtuluş yok, bizim Çanakkale Boğazı'na dayanmışlar da yol istemişler. Enver Paşa onlara yol vermiş, arkasını kovalayan İngiliz gemilerine de basmış gülleyi...
-Hele arslana hele! Hey ömrüne bereket! Öyleyse dur sen, ben işi anladım! Alman yeni toplardan bize gizliden vermiş ki bizimkiler İngiliz'i topa tutmuşlar, yoksa n'ağzımızaydı bacanak?
-Artık orasını bilmem. Gemiler şimdi bizde... İngiliz bize çok yalvarmış. Ben ettim, sen etme! Benim benim bu amansız sıramda düşmanıma arka çıkma!' diyerekten...
- Önce gerekti domuuuz! Ismarladığımız Reşadiye gemimizle Sultan Osman gemimizin üstüne oturur musun?”
― Köyün Kamburu
- Girelim ya, geç bile kaldık. Rezilliğe alıştık bi kez! Bir rüzgâr da budur, gelir geçer.
- Hemen geçmesin yahu! Balkan'ın öcünü Bulgar'dan alıverelim de sonra...
- Höst! Senin dünyadan haberin yok! Biz bu kez Bulgar'la birliğiz. 'Can yoldaşı', 'silah arkadaşı' diyelim de aklın yatsın!
-İşte buna şaştım! Gebe karıların karnını deşip, körpe çocukları süngüye takan, câmilere çanlar asan Bulgar gavuruyla, he mi?
- Enver Paşa, 'Önce Sırplıyı aradan çıkaralım da Bulgarların hesabı sonra görülür' diyesiymiş...
- Ne akıl yahu! Ulan aferin Enver Paşa! İngiliz'den Mısır'ı Yunan'dan da Girit'i alacak mıymış?
-Mısır, Girit kaç para? Rus'tan Kırım'ı Kafkasya'yı almadan almadan kılıcı kınına sokmak yok...
-Oh ağzını öpeyim. Gene ballar akıttın. Ama Alman erkekse, bize o zırhlı toplardan bir iki vermeli...
-Hey şaşkın, top ne demek! Herif bize iki gemi vermiş ki dünyada eşi yokmuş...
-Yalana bak!
- Vallah... Gemi vermeseydi, bizim bu savaşta işimiz neydi? Biz bu gemilerin hatırına girmekteyiz! Bunlar savaş patladığı sırada bize yakın bir denizdeymişler. İngiliz bunları sıkıştırmış! Bunlar kaçar, İngiliz'in donanması kovalar. Sonunda Alman gemileri bakmışlar ki kurtuluş yok, bizim Çanakkale Boğazı'na dayanmışlar da yol istemişler. Enver Paşa onlara yol vermiş, arkasını kovalayan İngiliz gemilerine de basmış gülleyi...
-Hele arslana hele! Hey ömrüne bereket! Öyleyse dur sen, ben işi anladım! Alman yeni toplardan bize gizliden vermiş ki bizimkiler İngiliz'i topa tutmuşlar, yoksa n'ağzımızaydı bacanak?
-Artık orasını bilmem. Gemiler şimdi bizde... İngiliz bize çok yalvarmış. Ben ettim, sen etme! Benim benim bu amansız sıramda düşmanıma arka çıkma!' diyerekten...
- Önce gerekti domuuuz! Ismarladığımız Reşadiye gemimizle Sultan Osman gemimizin üstüne oturur musun?”
― Köyün Kamburu
All Quotes
|
My Quotes
|
Add A Quote
Browse By Tag
- Love Quotes 97.5k
- Life Quotes 76k
- Inspirational Quotes 72.5k
- Humor Quotes 43.5k
- Philosophy Quotes 29.5k
- Inspirational Quotes Quotes 27k
- God Quotes 26k
- Wisdom Quotes 23.5k
- Truth Quotes 23.5k
- Romance Quotes 23k
- Poetry Quotes 22k
- Death Quotes 20k
- Happiness Quotes 18.5k
- Life Lessons Quotes 18.5k
- Hope Quotes 18k
- Faith Quotes 18k
- Quotes Quotes 16.5k
- Inspiration Quotes 16.5k
- Spirituality Quotes 15k
- Religion Quotes 15k
- Motivational Quotes 15k
- Writing Quotes 14.5k
- Relationships Quotes 14.5k
- Life Quotes Quotes 14k
- Love Quotes Quotes 14k
- Success Quotes 13.5k
- Time Quotes 12.5k
- Motivation Quotes 12k
- Science Quotes 11.5k
- Knowledge Quotes 11k